Mersin'de Çocuk meclisin ilk oturumu 11 Kasım’da gerçekleşecek

Çocuk Meclisi’nde yer almak isteyen 9-14 yaş arası tüm çocuklar, 2 ile 25 Ekim tarihleri arasında ‘http://cocukmeclisi.mersin.bel.tr’ adresinden başvuru yapabilecek. 60 asil 60 yedek üye ile toplamda 120 çocuğun yer alacağı Çocuk Meclisi’nde 60 asil üyenin 30’u kız, 30’u ise erkek çocuklardan oluşacak. Çocuk meclisin ilk oturumu ise 11 Kasım’da gerçekleşecek.

Dokucu: “Amacımız ütopik kenti hazırlayabilmek ve zaten o idealle yola çıktık”

Büyükşehir Belediyesi’nin, 5 yıllık planları içerisinde Çocuk Meclisi projesinin de yer aldığını belirten Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanı Şerife Hasoğlu Dokucu, “Projemizin altyapısını tamamladık. Bütün bu çalışmaları, Çocuk Meclisi’yle taçlandıralım istedik. Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi olarak çok yüksek oranda alan çalışması yapıyoruz. Amacımız ütopik kenti hazırlayabilmek ve zaten o idealle yola çıktık. Çocuklara güvenli, sağlıklı, neşeli, mutlu bir kent, mutlu bir yarın bırakmak istiyoruz. Tabi ki bunu da doğaya, hayvanlara, insanlara ve bunların birbirleriyle olan ilişkisine önem vererek yapıyoruz” şeklinde konuştu.

“Çocuklarımızın, kente dair fikirlerini ifade etme fırsatı çok heyecan verici”

Çocukların sorumluluk bilinci kazanmasını, aidiyet hissi oluşturmalarını, hem birbirlerine hem de topluma karşı sorumlu olmalarını ve aynı zamanda iyi eğitimli birer vatandaş olarak yetişmeleri için ellerinden geleni yaptıklarını ifade eden Dokucu,  “Biz kamu personeli olarak, kente karşı sorumluluklarımızın bilincindeyiz. Ama aynı zamanda vatandaşlarımızın da kente karşı sorumluluğunu ifade edip, onun farkındalığını gösterip, bu farkındalıklarla da çocuklarımızı yeni yaşam kentimize hazırlamaya çalışıyoruz” dedi.

Çocuk Meclisi’nin, bu farkındalığın oluşmasında büyük katkı sağlayacağını ifade eden Dokucu, “Bu sayede çocuklar düşüncelerini ifade edebilecekler. Arada kuşak çatışması olduğu için, bazen biz onların gözüyle göremeyebiliyoruz. Dolayısıyla mesafeyi kapatmak için çalışıyoruz. O yaştaki çocukların kendi istedikleri gibi bir kentte yaşama ihtiyacını ifade etme fırsatı, bence çok heyecan verici. Ekipçe heyecanlıyız” diye konuştu.

“Kent bilincinin ve aidiyetinin oluşması çok önemli”

Daire Başkanlığı olarak en büyük hedeflerinden birinin mutlu ve memnun bir Mersin yaratılmasına katkı sunmak olduğunu ve tüm çalışmaları bu doğrultuda gerçekleştirdiklerini ifade eden Dokucu, “Varmak istediğimiz nokta; sağlıklı, huzurlu, herkesin barış içinde yaşayacağı, insan haklarının gözetildiği, demokrasinin ön planda olduğu ve suçun olmadığı bir Mersin” dedi. Belediyenin içerisinde değişik birimler kurduklarını ve gelen talepleri de etkinlikler komisyonu ile birlikte incelediklerini de sözlerine ekleyen Dokucu, “Bu kapsamda TADEKA’yı ve MEDEKA’yı kurduk. Mümkün olduğunca halka daha hızlı ulaşmak, birebir taleplerini dinlemek ve onları yerine getirmek için sürekli yeni kanallar açmaya çalışıyoruz. Ama tabi ki çocuklarımız için açtığımız bu kanal, hepsinden çok daha önemli. Çocuklarımızın sağlıklı ve toplum yönetimine hazır bireyler olarak yetişmesi, müdahil ve talepkâr olması, bizim için çok fazla değer taşıyor” ifadelerini kullandı.

Öztürk: “Çocuk dostu kentlerin yapı taşlarından biri de, çocukların sürece katılımıdır”

Çocuk dostu kentlerin yapı taşlarından birinin çocuk katılımı olduğunu ve çocuk dostu şehirlerin kentte çocukların yaşamak istedikleri kent vizyonunun gelişmesine katkı sağlayacak çözüm ortakları olduğunu vurgulayan Kadın ve Aile Hizmetleri Dairesi Başkanlığı’na bağlı Aile ve Çocuk Şube Müdürü Özay Öztürk, “Bu anlamda Çocuk Meclisi, çocuk gruplarının yaşadığı sorunları ortaya çıkaran ve bu sorunlara tüm şehrin katılımıyla çözüm bulan bir yaklaşım. Çocuk dostu şehirlerde çocuklara saygı duyulur. Çocukların görüşleri alınır. Çocuklara anlama yetenekleri ve deneyimlerine göre değer verilir. Aynı zamanda çocuklara şehirleriyle ilgili karar alma fırsatı verilir” dedi.

Yerel yönetimlerdeki katılım süreçlerine çocukların dâhil edilmesini, kent gelişimi için çok faydalı bulduğunu aktaran Öztürk, “Çocukların belediyelerin karar alma süreçlerinden haberdar olmaları ve bu uygulamalara katılıyor olabilmeleri, yerel demokrasiyi de güçlendirir. Yani yerel demokrasinin güçlenmesi daha özgür, daha özgüvenli, daha sağlıklı çocukların var olabilmesi açısından da önem arz ediyor” diye konuştu.